Perşembe sabahında gelen telefonla başladı Batman yolculuğu. Plan; önce Diyarbakır sonra Batman en son Diyarbakır'dan İstanbul şeklindeydi.
Akşam geç saatte gittik Diyarbakır'a.. Alışılmış şekilde yarım saat rötarlı kalktı uçak.. Aslında inince Diyarbakır'da mı kalsak Batman'da mı diye fazla düşünmedik... Batman'da otel olamayacak olma ihimali Miroğlu otele yönlendirdi bizi zira.. Otel güzeldi fakat Diyarbakır'da hava çok sıcaktı.. Hava o kadar sıcakken bir de kebap yenince; hele de fıstıklı olunca, fıstıklı olduğu için yendikçe, yedikçe fıstığın tadına varıldıkça ve sonsuz bir döngüye girildikçe iyice hissettirdi sıcaklık kendini.. Önce ceket sonra kravat ayrıldı gömlekten.. Tam yaşadığımız hissi 'zafiyet' diye tanımlayacakken çıkageldi Sıtkı Usta kadayıfları.. Hem de bol fıstıklısından.. Tadından yenmedi diyecem ama.. Yendi valla..
Oradayken öğrendik ki insanlar İstanbul'da şemsiyeyle geziyormuş.. Şaşırdım.. İstanbul dışındayken İstanbul'un havasını özleyeceğim aklıma gelmezdi hiç.. Neyse..
Kahvaltısı güzeldi otelin.. Güzeldi dememe sebep aşikar.. Bal-kaymak ikilisi ve Nutella... :)
Velhasıl geç olmadan çıktık Diyarbakır'dan yola.. Yola dediysem Batman yoluna değil.. Zormuş çünkü Diyarbakır şehir merkezinden Batman yolunu bulmak.. Neyse ki sonunda bir şekilde düştük yola.. Önce Bismil sonra Batman.. Batman'da sahaya gelince ve arabanın kapısını açınca sanki yakında yangın varmış hissi uyandıran sıcak hava maçın zor geçeceğini çarpmaya başlamıştı sanki yüzümüze..Hava 40 bilemedin 50, hatta ççok abartmak istersem 60 derece falandı :))
Dönüş yolu yorucuydu elbette.. Ciğer yedikten ve hediyelik kadayıfları aldıktan sonra uçağa.. Uçakta biraz sallanmaca ve bolca uykudan sonrasında İstanbul'a...
Maç mı?? 0-2 .. Ama iddia sonucu gibi değil.. Direk maç sonucu..
Darısı bir sonrakine..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder