03 Ekim 2017


Vladimir Bartol'un, Hasan Sabbah'ın Alamut günlerini anlattığı sürükleyici romanı..

Nizam-ül Mülk tarafından Melikşah'ın gözünden düşürülen Hasan Sabbah'ın intikam almak ve yerleştirmeye çalıştığı dünya düzenini planlamak üzere yerleştiği kalede yaşadıkları anlatılır. 
İlk birkaç bölüm nisbeten daha az sürüklese de sonraki bölümlerinde oldukça sürükleyici bir hal alır kitap.. Bir insan tarafından diğer insan beyinlerinin ve düşüncelerinin nasıl yönlendirilebileceği net biçimde ele alınmış.. Özellikle Hasan Sabbah tarafından yapılan tespitler ve değerlendirmeler kimi zaman insan aklını zorlayacak cinsten..

alamut ile ilgili görsel sonucu



"bildiğiniz gibi" diyordu "allah adem'i dört maddeden yaratmıştır. önce toprak kullanmıştı ama bu çok sertti ve çabuk parçalanıyordu. toprağı toz haline getirerek ikinci bir element olan su karıştırdı. toz ve suyun karışımından bir kitle yaptı ve bu kitleye insan biçimini verdi. ama yaptığı figür çok dayanıksızdı ve en küçük bir dokunuşta şeklini yitiriyordu. bunun üzerine, yaptığı insan figürünün dış kabuğunu kurutmak için ateşi yarattı. insan böylece kıvrak ve hareketli bir tene sahip olmuştu ama bedeni çok ağırdı. bu nedenle göğsünün ortasından bir miktar malzemeyi geri aldı ve boş kalan yerin insan vücudunun sağlamlığını tehdit etmemesi için, oraya hava üfledi. böylece dört ana maddeden oluşan insan vücudu, son şeklini aldı: toprak, su, ateş ve hava."

"insan vücudunun yaşam kazanması için" diye devam etti hekim. "allah ona bir ruh üfledi. ruhun kaynağı ilahi olduğu için, vücudu oluşturan dört madde arasındaki uyum onun için son derece büyük bir öneme haizdir. maddeler arasındaki denge bozulur bozulmaz, ruh da kaynağına, yani allah'ın kendisine geri döner. maddeler arasındaki dengenin bozulması, dört çeşit ölüm biçimine neden olabilir. eğer vücut bir yaralanma neticesinde çok fazla kan kaybederse, temel maddelerden olan su çok azalır ve ölüm gerçekleşir. eğer birisinin boğazı sıkılırsa veya herhangi bir şekilde soluk alması engellenirse, vücudun hava maddesi ile olan ilgisi kesilir, kişi boğulur. soğuktan donan birisi, vücudundaki ateş maddesini kaybetmiş olur. ve sonunda, vücudu parçalanan bir kişinin sağlam maddesi dağılır ve ölüm, kaçınılmaz olur."



13 Mart 2017

Allah-u Ekber dağlarına sitemdir.

1914 kışında Sarıkamış'ı Rusların elinden geri almak için Allah-u Ekber dağlarında ölen doksan bin askerden birinin bu dağlara olan sitemidir. 

Aralık 1914'te -40 derece soğuğa yenilen askerlerin 1915 yılı baharında definleri sırasında Mehmet Beşir şahin isimli bir askerin cebinden çıkan şiiridir. 



05 Mart 2015

boş eller

ARTIK GİDİYORUM

   
Artık gidiyorum,
Beni uğurlayan kardeşlerim,
Hepinize eğilerek ayrılıyorum.
Yalnız sizin son ve nazik sözlerinizi bekliyorum,
Uzun zaman komşuluk ettik ama verebildiğimden çok aldım. 
Şimdi gün ağardı, karanlık köşemi aydınlatan lamba söndü.
Bir davet geldi ve ben yol için hazırım.
Bu ayrılış gününde bana bol şans dileyin
arkadaşlarım, 
Beraberimde ne götüreceğimi sormayın. 
Seyahatime boş eller 
ve ümideden bir kalple çıkıyorum...

10 Kasım 2014

ab-ı hayat



Türkiye'nin ilk uzun metrajlı 3D anime sinema filmi..
Mert'in izleyeceği ilk film olabilir..

alaturka

Sezen Aksu eşsiz bir ses bence.. ve herkeste ayrı bir anısı var.. iyi ki var.. 



Gece inerken söner perde perde grubun rengi
Derken başlar semada saltanat
Ben ağlarım gülerken

Mehtap uyanmış, seyr-ü sefada yıldızlar
Siyaha yanmış, bende fasıl fasıl dert
Ah o ne zalim bir yarmış

Çalsın sazlar çalsın bu gece alâturka başlasın
Vur usta tamburun tellerine hanendeler çağlasın
Çalsın sazlar çalsın bu gece alâturka başlasın
Vur usta tamburun tellerine hanendeler çağlasın

31 Ağustos 2014

10 + 2

sanırım bu hafta biraz abartmışım. İngiltere Ligi, PTT 1. lig, Süper Lig derken toplamda 10 tane futbol 2 tane de basketbol maçı izlemişim. scout tekliflerine açığım :)



27 Ağustos 2014

hayvan hakkı

BrightSource Energy Ivapah 2379279383
ABD’de yer alan BrightSource Energy adlı şirkete ait dünyanın en büyük termal güneş paneli tarlası, güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviriyor.
Kaliforniya Ivanpah yakınlarındaki bu yapı, fotovoltaik enerji yerine daha çok süperkritik buhar kullanıyor ve güneş ısısı 300 binden fazla ayna tarafından tek bir noktaya yansıtılarak buhar tribünlerini harekete geçiriyor. Bunun doğal yaşam için önemli bir dezavantaj oluşturduğu iddia ediliyor.
Bu dezavantaj, uzmanlara göre yüksek yansımaya sahip aynaların çevredeki böcekleri cezbetmesi ve bunun da bölgedeki kuşları o alana çekmesiyle başlıyor. Kuşlar, aynaların oluşturduğu yüksek ısı nedeniyle yanarak ölüyor. Bu durum tesis açılmadan önce biliniyordu ama yine de mevcut riskin düşük boyutlu olduğu kanaatine varılarak çalışmasına izin verilmişti. Ancak son iddialar bölgede 10 binlerce canlının ölümüne yol açıldığı yönünde ve bu durum, bölge yönetimini kısa süre önce harekete geçirmiş durumda.
kuş yanımış 87323
BrightSource Energy’ye göre konu abartılıyor ve yılda maksimum 1000 canlı ölüyor. Biyolojik Çeşitlilik Merkezi ise rakamın çok daha yüksek olduğunu, gerçek sayının 28 bine yakınolduğunu belirtiyor. Balık ve Vahşi Yaşam Merkezi (The US Fish and Wildlife service) adlı kurum da kesin sayı ve bilgi için ilgili birimlere baskı kurarken Kaliforniya Valiliği de çalışmalarını sonraki tesisler üzerinde yoğunlaştırıyor.
Valilik, Kaliforniya’nın Arizona sınırında kurulması planlanan diğer güneş paneli tarlası için ruhsat vermiyor ve vahşi yaşamı etkileyecek olası zarar hakkında kesin bilgiler istiyor. Çünkü yapımı planlanan tesis, tam olarak kaya kartalı ve alaca doğanların uçuş yolu üzerine yer alıyor.

http://enerjienstitusu.com/2014/08/26/dunyanin-en-buyuk-gunes-santrali-kuslarin-yanarak-olmesine-sebep-oluyor/

28 Temmuz 2014

bir bıçak hikayesi

Merhaba blog..

Uzuuun zaman sonra buralardayım.. epey zaman geçmiş bu sayfalara girip, bir şeyler not almayalı..
En son gönderime baktım da üzerinden hem zaman hem de olay geçmiş..
Pek tabi ki bunlardan en güzeli Mert Paşa..
Uzun zamandır yolunu gözlediğimiz ufaklık nihayet 17 Temmuz'da dünyamıza teşrif etti. Minik kuzeni Emre abisinin doğum gününde 9 aylık uzuun yolculuğunu tamamladı ve annesine sancılarını gönderdi.. Sanırım Aslı'ya abilik yapmak istedi.. Bugün doğumu üzerinden 10 gün geçmiş paşamızın ve şöyle bir hal almış.. Maşallah..



bir bıçak hikayesi;

Geçenlerde TRT Belgesel'de bir bıçak ustasını hikayesini izlemiştim. Nedendir bilinmez bu aralar bıçağa takmış durumdayım. Aslına bakarsan eskiden beri aklımın bir köşesinde var.. Taa küçükken Erzincan'a gittiğimde aile büyüklerinin ceplerinden çıkardıkları bıçaklarla türlü problemleri çözmelerinden kalan bir konu sanırım.. Neyse.. Belgesel hem usta hem de mesleği açısından oldukça hoş... TRT halini bulamadım ama fikir edinmek için Kanal B halini ekledim..


Ankara'ya yolumuz düştüğünde uğranacak ilk adres olarak kaydediyorum Mogan Bıçakçısını ve aşağıdaki notları da kendime alıyorum.. 

- kişiyle yaptığı muhabbet üzerine kişiye özgü gravür
- abaoz ağacından sap
- adres : Mogan Bıçak, KArşıyaka Mahallesi Haymana Cd No:19 Zabıta Karakol Yanı, Gölbaşı / Ankara
- telefon : 0536 034 7174 

04 Haziran 2012

bahçe sefası


uzun süredir aklımızdaydı bahçe sefası.. hazır güneş de yüzünü göstermişken bahçe kahvaltısının tadını çıkaralım dedik.. ama bir de baktık ki masamız ve sandalyemiz yokmuş.. fırsattan istifade alalım diye yola koyulduk.. bulduk aradığımızı, beğendik beğenmesine de.. araba küçük olunca sığdıramadık.. neyse ki tepiş tepiş yapıp sararak getirebildik eve kadar..

önce kahvaltı, sonra akşam yemeği, çay, banana split derken keyfin dibine vurduk :)

yolu düşeni bekleriz..


29 Mayıs 2012

dikkat.. havada grev var..


THY'yi Avrupa'nın en iyi havayolları yapan THY çalışanları hakkını istiyor.Reklam yıldızlarından daha çogunu onlar hak ediyor.

E.Temelkuran